Wednesday, February 22, 2012

Hangisi Daha Aptal?

(will be added in English)

Dükkanıyla ilgilenmekte olan bir kasap, kapıdan içeri giren köpeği görünce bir hayli şaşırır. Onu kovalar ama köpek geri döner.

İkinci kez geldiğinde, adam köpeğe yaklaşır ve ağzında bir mesaj kağıdı olduğunu görür. Kağıdı alıp okur: “12 adet sosis ve bir kuzu budu rica ediyorum. Parası köpeğin ağzında.”

Kasap hayvanın ağzına bakar ve gerçekten de on dolarlık bir banknot görür. Parayı alır, sosislerle kuzu budunu bir torbaya yerleştirir ve köpeğin ağzına tutuşturur. Kasap çok etkilenmiştir ve paydos saati olduğundan, dükkanı kapatıp hayvanı izlemeye karar verir.

Böylece köpeğin peşine takılır.

Bir kavşağa geldiklerinde, köpek torbayı bırakır ve trafik lambasının düğmesine basmak için zıplar. Sonra ağzında torbayla, ışığın yeşile dönmesini sabırla bekler. Yeşil yandığında karşıya geçer; kasap da peşinden.

Köpek bir otobüs durağına gelir ve hareket cetveline bakar.

Kasabın nutku tutulmuştur. Köpek otobüs saatlerini kontrol eder ve oradaki oturma yerlerinden birine oturur. Otobüs gelir. Köpek öne doğru ilerler, güzergah panosuna bakar ve tekrar koltuğuna döner.
Başka bir otobüs gelir. Köpek yine gidip panoya bakar ve bunun doğru otobüs olduğunu fark edince biner. Ağzı şaşkınlıktan bir karış açılmış olan kasap da peşinden.

Otobüs şehirde dolaşıp varoş semtlerden birine yönelirken, köpek de pencereden dışarıyı izlemektedir. Bir süre sonra yerinden kalkar ve ön kapıya doğru ilerler. İki ayağının üzerinde doğrularak, otobüsün durakta durması için düğmeye basar. Sonra, ağzında torbayla otobüsten iner.

Köpek, arkasında kasapla bir süre yürür ve sonunda bir evin önünde durur. Yürüme yolundan içeri girerek torbayı basamakların üzerine bırakır.

Sonra yürüme yolunda geri döner, hızla koşar ve kendini kapıya fırlatır. Geri döner, yine koşar ve kapıya tekrar vurur. Evden cevap gelmeyince, dar bir duvarın üzerinden atlayarak bahçenin arka tarafına dolaşır. Bir pencereye yaklaşıp kafasını birkaç kez vurur ve sonra tekrar geri dönerek kapının önünde beklemeye başlar.

İri yarı bir adam kapıyı açar ve kasabın gözlerinin önünde hayvana vurmaya, tekme atmaya ve küfretmeye başlar.

Kasap koşarak adamı durdurur. “Sen ne halt ettiğini sanıyorsun be adam? Bu köpek bir dahi! Televizyon yıldızı bile olabilir!”

Adam şöyle cevap verir: “Sen buna deha mı diyorsun? Bu aptal köpek, bu hafta ikinci kez anahtarını evde unuttu!”

* * *
Görünüşe bakılırsa, bazı insanlar asla ellerindekiyle tatmin olamıyor.

Konu işyerine geldiğinde, işverenler kendilerine yıllarca sadakatle hizmet eden insanları takdir edemeyebiliyorlar. Liderleri takdir becerisinden yoksun olduğu için iyi ve kaliteli elemanlarını kaybeden bir sürü şirket görebilirsiniz.

Büyük egoları olan işverenler, başkalarından daha fazla güce ve otoriteye sahip olmaktan hoşlanır. Etraflarına emirler yağdırırken, başkalarından üstün olduklarını düşünmekten zevk alır. Ama gerçek şu ki böyle davranan insanlar aptaldır ve bunu kendilerinden başka herkes bilir. Ve bu insanlar, astlarının fikirlerini ve görüşlerini asla dinlemez, dikkate almaz.

Neden mi? Aptalca gururları ve güvensizlikleri yüzünden!

Böyle insanları asla tatmin edemezsiniz. Kendilerine o kadar çok odaklanmışlardır ki başka hiçbir şeyi, hiç kimseyi umursamazlar ama ne yazık ki egoyu asla tatmin edemezsiniz. Mutlu ve üretken insanlar, başkalarını daima kendilerinden önce tutan insanlardır. En iyi lider, önce hizmetkar olmayı becerebilendir.

Böyle insanların mutluluğu, başkalarına yarar sağlayan bir iş yapmalarından kaynaklanır. Hizmeti hedeflerseniz, başarı doğal olarak peşinden gelecektir.

No comments:

Post a Comment

Real Time Analytics Real Time Web Analytics